Geçtiğimiz haftalarda Fatih Bey'in nazik daveti üzerine birbirinden değerli blogger arkadaşlarımla Güllüoğlu'nun yepyeni ürünü Şifapınarı'nın yepyeni şerbetlerini tadımlamak için kahvaltıda bir araya geldik.
Kahvaltı bahane sohbet şahaneydi.
Lezzetli bir kahvaltı eşiliğinde hasret giderildi, başarılar kutlandı, tatil anıları anlatıldı, dinlendi, yeni planlar yapıldı ...
Etkinlikte bizlere hoş sohbeti ve güler yüzü ile Fatih Bey ev sahipliği yaptı.
Kahvaltıda favorim Portakallı Yeşil Zeytinler oldu... Benim için yeni bir lezzet olan bu ikili birbirlerine çok yakışmış.
Ankara yöresine ait Beypazarı kurusunun ikramı da bence çok ince düşünülmüş bir ayrıntı :)
Kahvaltı sonrasında günün en eğlenceli kısmı şerbet tadımı başladı...
Etkinlik başlamadan önce Nejat Güllü (solda) ve şerbetlerin mucidi Ömer Kaya (sağda) da aramıza katılarak bizleri Osmanlı Şerbetleri'nin üretim hikayesi ve şerbetler hakkında bilgilendirdiler.
Onların dilinden dinlemek başka bir keyif tabi ama, ben de size özetleyeyim...
Dolmabahçe Sarayı'nda Osmanlı'nın ihtişamlı eserlerini gezen ve hayran kalan bir turistin "Bir ara soğuk bir şeyler içmek istedik. Bize kendi ülkemizdeki gazlı içecekleri önerdiniz.Yaşadığınız bu görkemli topraklara ait bir içeceğiniz yok mu sizin? "diye sorduğuna şahit olmuş. İşte bu soru Güllüoğlu'nun Osmanlı Şerbetleri'ni yaşatması fikrine öncülük etmiş.
Veeeee
Sırada günün en tatlı anı...
6 farklı şerbetle tanıştık.
Can-ı Cihan: Aslında bu şerbetle daha önce de tanışmıştık. "Stevia rebaudiana" adlı tatlandırıcı özelliğe sahip bir şeker otu ile tatlandırılmış. Çiçek tozu, baharat ve meyvelerden oluşan bir karışım Her şeyden önemlisi hiç şeker içermemesi ve sıfır kalorisi.
Demir Hindi: Hindistan'dan gelen demirhindi meyvesi ve onlarca baharatla üretilen bu şerbet, bitkin düşmüş vücuda güç ve enerji veriyormuş. Yemekten sonra içildiğinde ise mide rahatlatıcı etkisi olduğu vurgulandı. İçeriğindeki meyveler sayesinde bir çok vitamin ve mineral içeriyormuş...
Gençlik Rüzgarı: Bu şerbet gençler ve genç kalmak isteyenler için :) Kara üzüm çekirdeği ve yapı ile birlikte sıkılarak üretilmiş. Kara üzüm bildiğiniz gibi bir beyin besini ... Ayrıca cildin taze ve temiz bir görünüm almasına da etkiliymiş... İçerisinde ise güçlendirici etkisi için badem takviyesi yapılmış
Hünkar Sefası: Meyve ve bitki kökleri ile hazırlanan bu şerbet afrodizyak etkisi gösteren Hurma özü ile tatlandırılmış ve ilave şeker kullanılmamış..
Kızılcık: Vitamin ve mineral bakımından zengin olan kızılcık şerbeti güçlü bir antioksidan özelliğe sahip. Mayhoş lezzetler sevenler için ideal...
Saray Sefası : Meyveler, çiçekler, bitki kök ve tohumları kullanılarak üretilen bu şerbet aslında saray sofralarında, yemekler arası geçişlerde damaktaki tadı nötr hale getirmek için ikram edilirmiş.
Senin favorin nedir diyenler için... Kızılcık ve Demirhindi oldu :)
Her ikisini de daha önceden başka ortamlarda denemiş, beğenmemiştim..
Denerken ön yargılıydım, buna rağmen çok beğendim,
Beyne enerji sağlayan kara üzüm içeriği nedeniyle de Gençlik Rüzgarı'nı ise sanırım bol bol tüketeceğim :)
Özellikle asitli ve aşırı şekerli içeceklere alternatif içecekler aradığımız şu günlerde, hem geleneksel hem şifalı hem de lezzetli bu içeceklerle en kısa zamanda tanışmanızı umuyorum...
Ben bu şerbetler arasında sizin de damak tadınıza uygun bir şerbet bulabileceğinize eminim :)
Bu keyifli organizasyon için Güllüoğlu'na, nazik ev sahipliği için Fatih Güllü'ye çok teşekkürler...
Güzel bir etkinlik olmuş. Özellikle kahvaltı olayına bayıldım :) İştah açıcı duruyor.
YanıtlaSilSizi takibe aldım, bende bloguma beklerim ..
http://yagmur-serhats.blogspot.com.tr/
Teşekkürler, kahvaltı hakikatten çok lezzetliydi ...
SilÇok güzel bir gün geçirdik. Moralim kötü gitmiştim hep birlikte voltran oluşturup dağıtmıştınız beynimi çok öptüm
YanıtlaSilİyi ki böyle etkinlikler oluyor, bu vesileyle hasret gideriyoruz. Resimde de görüldüğü gibi herkes etrafında, enerjilerini sana aktarıyor :)) Tatilini takip ettim, buradan harika görünüyordu... İşe yaramış demek ki :))
SilHarikaa
YanıtlaSil